27 Ekim 2009 Salı

Kolonide Varroa sayımı devam ediyor.


Selam arı dostları hava durumu sonbaharda olması gerektiği gibi
bazen soğuk oluyor bazende güneşli,güneşli olduğu zamanlar
arılar tekrar uçarak kışlık düzenlerini kuruyorlar.

Arılarımın salkıma girmeden önce varroa kontrollerini yapıyorum,
haftada bir veya iki haftada bir kontrollerini
yapmaya çalışıyorum.

Yaptığım kontroller çok basit çekmeceler temizlendikten sonra
7 gün sonra tekrar bakılıyor,doğal varroa ölümleri
olduğundan çekmecedeki ölü varroa sayısını
çekmeceyi bıraktığınız güne bölüyorsunuz,bu
sefer ortalaması ortaya çıkıyor ve böylelikle
ortalama doğal ölen varroa sayısını öğrenmiş oluyoruz.

Şu an kolonide fazla varroa olmadığı için,doğal varroa
sayısı günlük 0.5 veya en fazla 1 tane olması gereklidir.



Çekmece çekiliyor ve doğal ölen varroa sayılıyor,
resimde görünen parçalar mum parçası olduğundan
bir iki adet ölü varroa mum kırıntıları arasında görülüyor.



Varroa çekmecesi olmayan kovanlarda,plastik
bir çekmece ile kovanın altına konuyor.



çekmece kapatılıyor.



Koloniler tek tek bakılıyor.



Yazın böldüğüm kolonilerde kışa hazırlar.



Kovan girişlerinde işci arılar görünüyor.



Arıcının kolonilerine yapması gerekenleri yapmış oldum,
şimdilik son olarak Oksalik asit kaldı onuda hayırlısı ile arılar salkıma
girince yapacağız.


24 Ekim 2009 Cumartesi

Sanal alemde arıcılık.....


Selam arı dostları,
Arılığımda güneşi gören arılar kendilerini dışarıya atıyor,
bazen Türkiyedeki havaları kıskanmamak elde değil ama bunada şükür.



Evet yılın sonuna doğru gidiyoruz,arılarımızı kışa hazırlamış olduk
şimdi ise havaların tam soğumasını bekliyoruz.


Kovanlarda arı uçuşları mükemmeldi,maşallah.


Sanal alemde arıcılık demiştim başlıkta evet sanal alemde
arıcılık yapması çok kolay,arıcı olmaya yeni başlayanlara
bilgi ile destek olmak çok güzel ama bunu doğrumu
yanlışmı nasıl anlar yeni arıcı.

Okuduğu arıcılık konularını baştan doğru bir şekilde yapmak
uygulamak ister yeni arıcı ama ne yazıkki kafasını karıştıran konular
çoktur.


Arıcılıkta iyi tecrübelerin yanında kötü tecrübelerde
ediliyor bu kaçınılmaz tabiki ama zamanla kötü tecrübeler
geride kalıyor ve bir daha tekrarlanmıyor,tekrarlanır ise
arıcının kendi hatasıdır ve başarıya ulaşamaz ne yazıkki.
( Kovanları söner durur )



Arılarımda kış stoklaması yapıldı,yani arılarımın Nisan ayının 15 ine
kadar stokları var.


zaten Nisan ayının ortasından önce yabani erik ve kiraz ağaçları
çicek açmaya başlıyor,arılar zamanı gelince oralardan
nektar almaya başlıyorlar zaten.


önceki haberlerimde`de belirtiğim gibi kış stoklarını 28 kiloluk
bidonlarda hazır invert vererek yapıyorum.


Arıcılık yaptığım bölgede invert hakkında kötü tecrübe
yapmış arıcılar ile hiç karşılaşmadım.

Önceleri kovan sayısı azken bende kendim evde hazırlıyordum
kışlık yemlerini arılarıma ama kovan sayısı arttıkca
invert şurup daha kolay geldi bana.

Benim arılığımda`da kullandığım bir ürün olduğundan herşey ortada
arılarımın zarar gördüğünüde görmedim şimdiye kadar.

Resimlerimi sizlerle yaklaşık hergün paylaşıyorum,arılarımın
durumunu sizler resimlerden görüyorsunuz,kötü bir yanları varmı sizce,
arısı kötü durumda olanlar,arısı hasta olanlar
arılarında Amerikan yavru çürüklüğü olanlar
şimdi arıcılıktan hiç bir şey anlamıyor anlamınamı gelmeli hayır,
kesinlikle hayır bunlar arıcılıkta herkesin başına gelebilecek
şeyler bunlar.

Benim şahsen bilmediğim ve uygulamadığım bir şeyi ne tavsiye
ederim nede kendim kullanırım,amacımız doğru dürüst
arıcılık yapmaktır.

İnvert arı yemini bildiğimiz gibi Şekeri asit yardımı ile ikiye parçalanmış halidir,
yani arının ağzında parçalamasına gerek yoktur sadece nemini alırlar,invertlemede yapay bir
presedur`dan geçtiği içinde polen kalıntıları bulunmuyor,
bu ne demek oluyor kışın arının midesini
bozacak ve isal olmasını sağlayan polen kalıntıları yoktur.




Besin değeri yüksek olan polenler yavru büyütmede arılar için
çok gereklidir bunu biliyoruz,
ama kış beslemesinde arıların midesini bozmadan
kışı geçirebilmelerinin ve tarlacı arıları önceden çalıştırarak kış stoklarını
sağlıklı bir şekilde yapmaları için zaman vermemiz gerekiyor.




İnvertin zarar verdiği koloni böylemi olur,siz karar verin
ben burada invert üreten şirketin reklamınıda yapmıyorum,
buyrun kendiniz görün.
Bence asıl önemli konu keke katılmaması gereken
antibiotikler ve vitaminler ne oluyor o vitaminler anlamış değilim,
arı zaten zamanı geldiğinde gelişiyor.
geçenlerde haberlerde gördüğüm bir konuyu kısaca anlatayım,
Türkiyeden gelen armutları sakın almayınız diyor alman televizyonu,
armutlarda yüksek miktarda tarım ilacı kalıntısı bulunmuş,
ben şimdi türk vatandaşı olarak büyük üzüntü duydum
bu haberden dolayı,bu bizim milli servetimiz için büyük bir kayıp
neden meyveler ziyan olsun değilmi.

Tarım ilacını atan kişi bunları bilmiyormu,biliyor bence,
ama meyveler tırlar ile sınır kapısına geldiğinde hepsini
kontrol etmiyorlar ama bazende kontrol ediliyor işte,
böyle kötü imaj yaratmak ilerdeki ticari alışverişe
zarar veriyor.



Youtube türkiyede bakılmadığı için bazı arılıklardan,
kış beslemesi yaparken görüntülerini sizlerle paylaşacaktım.
ama yinede bakabilen baksın bu arıcı bana mesafe olarak
çok yakın,video çekiminide yeni yapmış bu yıla ait.
burada kışlık yem olarak invert şurup verilirken görünüyor,
zararlı olsaydı bu kişi verirmiydi arılarına inverti,
bir de şunu söylemek istiyorum türkiyede büyük konu edildi
bu invert neden bilmiyorum burada isteyen istediğini veriyor
ve hiç bir şekilde yorum yapılmıyor,isteyen zamanı varsa
şekeri suya katar verir arılarına,arısı çok olan arıcıda
invert alır verir.

büyük arılığı olan arıcılar için çok büyük bir kolaylık
bence neden zararlı olsunki,kış stoklaması için arılara verilen
bu besin çeşiti tüketilen bal ile ne ilgisi olabilirki,sonbaharda
kış stoğu olarak verilen bu invert edilmiş şerbet,nektar akımına
kadar kolonide kalmıyor bile neden insana zararlı olsun ki,yorumları
okuduğumda sanki insanlar bal ile birlikte tüketiliyormuş gibi gösteriliyor,
halbuki birbiriyle ne ilgisi var.

Bizim arılarımız burada bununla besleniyor ve baya uzun yaşıyorlar,
çünkü kış arıları doğru beslendiğinde uzun yaşar yanlış beslendiğinde
kısa yaşar bu kadar basit,ha zamanında şeker şurubu verilsin
arılar bunu kendileri invertlesin ağızlarında o zamanda
tarlacılara invertletmiş oluruz ve kış arıları ömürlerini
invertlemek için tüketmezler.
Normal şeker şurubu zamanında verildiğinde aynı
özellikleri taşır ve benim önceden uyguladığım da oydu
ama kovan sayısı çoğaldıkca ve şeker şurubu çabuk bozulduğundan
yani ekşidiğinden invert vermeyi denedim çünkü
bir çok arıcıdan positif tecrübeler duymuştum,
sonuçta araştırmalarımın sonunda bağlı olduğumuz
Üniversitede görevli Arıcılık ile ilgili Uzman Doktor Liebig
ise tavsiye etti arıcılara,kendisi invert şurup ile şeker şurubunu
test etmiş ve arıcılar inverti kullanabilir diye bir rapor tutmuştur.



Benim bu konuda yazacağım bunlar,hiç bir yerden
tercüme filan değildir,uyguladığım arıcılığın tecrübesidir,
tabiki isteyen istediğini kullanabilir.

Benim için invert konusu kapanmıştır,yorum atan olursa
cevap verilmeyecektir.




Arılarımı kışa hazırladım son durumları böyle,güzel havada
uçarlarken çektim resimlerini,geçen senede kış beslemesi yapıp
kışa girmiştim aslında herşey tekrarlanıyor.



Arıcılıkta kovan sönmelerine
herkes gibi bende çok üzülüyorum.





sanal alemde bilgi ve haber çok çabuk yayılıyor dünyaya,
kötü tecrübeler veya iyi olumlu tecrübeler çok işimize yarıyor,
geçenlerde Amerikan forumlarını gezerken benim için
çok ilginç bilgiler buldum.
Mesela kovanı arılığınızda birkaç metre bile olsa yerinden
oynatabiliyor hatta 10 ile 20 metre bile kovan yerini değiştirdiğinizde
tarlacı arılar kovanın yeni yerine geliyorlar bu ilginç bilgileri
uygulamalı sizler ile paylaşacağım.

Bir ilginç bilgi daha var.
Yağmalanan kovanın önüne bir çeşit çerceve koyarak
yağmalanmayı önlüyorsunuz,kovanın kendi arıları bu çerçeveden
kovana girip çıkarken,yağmalamaya gelen korsan arılar dışarıda
elek telinin dışında birikiyorlar bana çok ilginç geldi
sizinde işinize yarayacağına inanıyorum.



Hardal çiceği böyle güzel açmış vaziyette ama soğuktan
arılar pek üstüne konamıyor.


Lahanayı çok severim.



Lahananın üstüne yağmur damlaları çok yakışmış.

Lahana.


Kırmızı Elma.


Elmalar ben resimlerini çektikten sonra toplandı.


Elmalar çok güzel görünüyordu.


Karahindiba.


Armut.

Değerli arıcı dostlarım amacım hiç kimseyi inçilmek değildir,
benim uyguladığım ve yaptığım arıcılık böyle,benimle aynı görüşte
olmayanlar olabilir ama şunu unutmamak gerek,benim yaptığım
paylaşımlarda benim hiçbir şekilde menfatım yoktur,
paylaşımlarım arıcılığa yeni başlayan veya başlamak
isteyen yeni arıcı adayları için ve bilgisini geliştirmek isteyen
arıcılar içindir,bende yeni şeyler gördüğümde ilgimi çekiyor
öğrenmeye çalışıyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum,Arınız ve balınız
herzaman bol ve bereketli olsun.

Selamlar Saygılar.

20 Ekim 2009 Salı

Arıcılıkta pratik uygulanan bilgiler ve teorik bilgiler.


Selam arı dostları,bugün hava çok güzeldi sonbahar güneşi arılarımın kovanlarından
çıkmalarını sağladı,geçen hafta hava çok soğuktu arılar uçmuyordu sanki
arılar salkım oluşturdu diye bir his vardı içimde.

Dereceye baktığımda gündüz vakti 5 C°dereydi haliyle arı`mı çıkar
doğaya değilmi,akşamları ise 2 C°dereceye kadar düştü hava sıcaklığı.

Resimi çektiğim zaman 22 C° dereceydi ve güneş çok güzeldi,arılarda
bunun farkında tabiki,böyle günlerde koloni kendini kışa
hazırlıyor.



nasıl kışa hazırlıyor,kovan dip tahtasına düşen ölü arıları dışarı atarak
kovanda çatlaklar var ise bunu propolis ile kapatarak.

Burada bazı arıcılar kovan girişlerini şimdiden tamamen açarak,kış düzenine sokmaya çalışıyor
ama benim tecrübeme göre kovan girişleri arıların uçuşu azaldığı zaman
açılır ise yağmalanma tehlikesini en aza düşüreceğine inanıyorum.

Kovan girişleri yere yakın duruyorsa yani alçak duruyorsa girişi,
farelerin kovana girmesi kaçınılmaz,çünkü fareler soğuklar başlamadan
önce kışlayacakları yerlerini kovan içinde ve çıta aralarında ayarlarlar.

Kovan musluğu yani girişi 6 mm ile 7 mm yükseklikte olması gerekiyor
ve tam genişlikte olur ise kovan içine yeterince hava sirkule ediyor
böylelikle kovan içindeki rutubeti önlemiş oluyoruz ve farelerin
kovan içinde arılarımıza zarar vererek kışlamasını önlemiş oluyoruz.




dediğim gibi şu an arı uçuşu olduğundan kovan girişlerini dar tutuyorum,
ama arılar salkım oluşturduğunda kovan girişleri tam açılacak ve
girişlere tel ızgara konacak fare girmemesi için.




Yazın böldüğüm koloniler yedekte duruyor,kışı sağ sağlim geçirdiklerinde
seneye kısmet ise bala çalışacaklar ve ayriyeten ana reservesi olarak
tutuyorum.

Diğer Kolonilerde Ana arı kaybı olursa eğer,bu koloniler ile birlikte
anası ve koloni bütün olarak birleşecekler.



Arılarım güneşten faydalanarak yapılması gerekenleri yapıyorlar,bir sürü teoriler
duyuyoruz kış arıları hakkında hatta kış arılarının neden uzun yaşayabildiklerini ( 9 Aya kadar )
kış arıları fazla çalışmadıkları için ve polen bal ve jele royal karışımı proteyinlerden
bol miktarda aldıkları için evet jele royal salgılayan genç arılar besleyecekleri fazla
yavru arı olmadığından dolayı aralarında kış arılarını beslerken polen,bal ve jele royal
tüketiyorlarmış onun için normal arıdan daha fazla hayatta kalmalarının
püf noktası olabilir.
Çalışarak ömrünü bitiren işci arılar dünyaya geldiğinden itibaren,
20 gün kovan iç işlerinde çalışıyor ve 20 günde tarlacı olarak
çalışıyor ve 40 gün sonra ömrünü çalışarak bitiriyor öbür yandan
kış arıları çalışmayarak kendini besleyerek 9 aya kadar şitressiz
yaşayabilmesi çok ilginç,koloniyi kışı atlatarak bahara çıkaran kış
arıları arıcılıkta büyük rol oynuyor.





Varroa mücadelesinde en başarılı Organik asitler olduğunu söyleyebilirim.





çünkü deneyler yapacak vaktimiz yok,deneyler yaparken kolonilere büyük
zarar veriliyor ve bazı arıcılar bunun farkında bile değiller.






19 Ekim 2009 Pazartesi

Kanlıca mantarı severmisiniz.


Selam arı dostları hafta sonunumuzu mantar zamanı olduğundan
mantar aramak için gittiğimiz ormanda geçirmiş olduk,baya
başarılı geçen mantar günümüzde bolca Kanlıca
dediğimiz mantardan toplama imkanımız oldu.

Karadeniz bölgesinde çamların altında yetişen bir mantar kanlıca,
benim memleketim Bolu / Mengende sonbaharda çıkan
lezzetli mantarı herkez bilir onun için buradada çoğunluğunu
çam ağaçlarının oluşturduğu ormanda olduğunu
bildiğimizden lezzetli kanlıca mantarlarından bolca
toplama imkanımız oldu.



Kanlıca mantarı.



Büyük bir Kanlıca mantarı.



Mantarın hangi orman ağacı ile birlikte çıktığını bilmek,
mantar aramada büyük bir avantaj.



Kanlıca mantarı yosun arasında görünüyor.




Küçük,büyük her boyutta bulunuyor.



Araması ve toplaması büyük zevk veriyor bizlere.



Ormanların bizlere verdiği doğal bir ürün mantarlar,
mantar ararken mantarın ezilmemesi için sepet kullanıyoruz.



Kanlıca mantarı.



bir tane bulursanız,çevresinde daha bir çok mantar olduğunu
görebilirsiniz.



Büyük boy Kanlıca mantarı,genelde büyükleri kurtlu olur
ama bazılarıda böyle güzel kurtsuz oluyor.



Ormanlarda yürümesi çok güzel oluyor,
zamanın nasıl geçtiğini bilemiyoruz.




Mantar ararken biraz yağmur yağıyordu.




Ormanın içinden görüntüler.




Oğuzhan mantar toplamasını çok seviyor.






Orman yolu.



Kanlıca mantarı ismini kan gibi çıkardığı suyundan almış,
kesilen bölgede kırmızımsı bir sıvı çıkıyor adını bu sıvıdan aldığı
için mantarın ismi kanlıca kalmış.






Toplamaya gittiğimiz kanlıca mantarlarını memleketimiz boluda
iyi tanıdığımız için bu mantarları topladık,bilmediğimiz
mantarlardan uzak duruyoruz,kanlıca mantarının özelliği
kesilen yerinden kan gibi suyu çıkarmasıdır aynı kanlıca
mantarına benzeyen bir mantar daha var o mantarda
kan gibi kırmızı sıvı çıkmıyor onun için o mantarı almıyoruz.

Bolu Yöremizin Mantarları :

Cincile
Minnice
Koyuncuk
Gökdana
Tellice
Ebişge
Kanlıca
Ayıca


Bilmediğiniz mantarı sakın almayınız,bazı mantarlar
tüketim zamanı geçtiği zamanda zehirler buna özellikle
dikkat ediniz.

Doğamızı temiz tutalım ve korumada yardımcı olalım,
Pazarlarda verilen poşetleri kullanmayalım,bunun yerine
pamuk kumaştan yapılmış çantalar veya fileler kullanalım,
uzun bir zaman kullanabileceğimiz çantalar kullanır isek,
doğanın korunmasında biraz olsun katkıda
bulunmuş oluruz.